土耳其語/必要性
本文介紹瞭如何在土耳其語中表達必要性。英語使用像 should、must、have to 或 need to 這樣的助動詞,而土耳其語則為此有一個單獨的動詞變格,即 -malı/meli。還有其他使用 不定式 表示必要性的從句,所以讀者先學習不定式可能會有所幫助。
-malı/meli 字尾遵循雙向母音和諧,並使用規則的人稱詞尾。
| çalışmak | |
|---|---|
| çalışmalıyım | çalışmalıyız |
| çalışmalısın | çalışmalısınız |
| çalışmalı | çalışmalılar |
否定字尾像往常一樣出現在 -malı/meli 之前。
| çalışmak | |
|---|---|
| çalışmamalıyım | çalışmamalıyız |
| çalışmamalısın | çalışmamalısınız |
| çalışmamalı | çalışmamalılar |
疑問字尾出現在 -malı/meli 和人稱詞尾之間。
| çalışmak | |
|---|---|
| çalışmalı mıyım | çalışmalı mıyız |
| çalışmalı mısın | çalışmalı mısınız |
| çalışmalı mı | çalışmalı mılar |
土耳其語中共有 3 種必要性句子
zorunda 這個詞在土耳其語中用於表達非常強烈且不可避免的義務。它對應於英語中的 must。人稱透過在 zorunda 中新增系動詞字尾來表達,而不是在不定式中新增賓格字尾。下面可以看到一些使用這種結構的例子,但關於其結構的更詳細解釋在 土耳其語/不定式 中有所介紹。
- Bu konuyu öğrenmek için çok çalışmak zorundasın. 你必須非常努力地學習這個主題。
- Borcunuzu üç gün içerisinde ödemek zorundasınız. 你們必須在三天內償還債務。
動詞 kalmak 與 zorunda 連用時,用於表達必要性已實現,說話者做了他被要求做的事情。
- Para cezasını ödemek zorunda kaldım. 我被迫支付了罰款。
- Hükûmet yakında istifa etmek zorunda kalacak. 政府很快就會被迫辭職。
gerekli、lazım 和動詞 gerek- 是同義詞。它們都用於表示較弱的義務,大致對應於英語中的 should/need to。人稱使用賓格字尾而不是系動詞字尾來表示,更多資訊請參見 土耳其語/不定式。lazım 在較舊的出版物中通常拼寫為 lâzım。
- Ödevimi yapmam lazım. 我需要做作業。
- Sigarayı bırakmanız gerekli. 你們需要戒菸。
當不帶賓格字尾使用時,這種結構也可以用來談論一般必要性。
- Hayatta azıcık dinlenmek de gerekiyor. 人生中也需要適度休息。
另一方面,-malı/meli 用於表達說話者的意見,而上面解釋的結構表達的是更中立和客觀的必要性。
- Bence azıcık beklemeliyiz. 我認為我們應該等一下。
- Zeynep çabuk o erkekle çıkmayı bırakmalı. 澤內普應該儘快停止與那個男人約會。
對比
- Saat üçten önce işine başlamalısın. 你應該在下午 3 點之前開始你的任務。
- 你必須在三點之前開始工作。You need to start doing your task before 3 o'clock.
第一句話更多的是表達說話者自己的觀點;說話者認為在三點之前開始任務對聽者來說是個好主意。同時,第二個例子表達了一個客觀的判斷,不僅僅是說話者認為聽者應該開始。
上面用不定式表示的所有結構都可以用兩種方法否定。否定不定式產生的意義類似於mustn't,而否定gerekli/zorunda或上面顯示的任何其他結構會導致類似於don't have to的意義。
| 你必須不做海報。 You must not do the poster. |
你不必做海報。 You don't have to do the poster. |
| 你應該少給他時間。 You shouldn't spare that much time for him. |
你不需要給他那麼多時間。 You don't need to spare that much time for him. |
| 我被迫沒買那本書。 I was forced to not buy the book. |
我沒有被迫買那本書。 I wasn't forced to buy the book. |
另一方面,-meli/malı在否定時總是產生類似於mustn't的意義。
- 你不應該把所有的錢都花在酒吧裡。You shouldn't spend all of your money in bars.